Mesajlar Etiketlendi ‘amway bataklığı’

Amway nedir? 8

Yayınlandı: 08 Ocak 2013 / amway nedir?
Etiketler:,


Amway ürün pazarlama sistemi

Amway’in haksız rekabet yaptığını söylemiştim. Şimdi bunu biraz daha netleştirmek istiyorum. Yukarıdan beri anlattıklarımızı hafızamızda tutarak üzerine şunu ekleyelim. Bu propagandanın arkasından gelen süreç Amway’e üyelik sürecidir. Bir evin hanımının – ki genelde hanımlar üzerinde çalışılıyor- üye olması demek o evin ebediyete kadar Amway ürünleriyle dolup taşacağının garantiye alınması demektir. Çünkü üye olan kişiye “-Bu kaliteli(!), konsantre ve organik(!) ürünlerin satış fiyatı diyelim 25 tl ; fakat sen üye olduğun için 17 tl ye alabileceksin” denilmekte böylelikle o hanım kalite- konsantire ve organik ürün kullanma adına bu ağa iyice bağlanmaktadır. Artık verdiği 17 tl yi de seve seve vermekte ve bu hususta hiç itirazı olmamaktadır. Çünkü başkaları yani üye olmadan sadece ürün kullananlar kendilerinden aynı ürünü 25 tl ye aldıklarından kendilerinin verdikleri onyediler yirmi yediler gözlerine gelmemektedir. Böyle 1000 üyenin olduğunu düşünün; bu bir ticari şirket için sorgusuz sualsiz net para demek değil midir? Burada rekabet düşünülebilir mi? Peki Amway hakkındaki “haksız rekabet” iddiamız buna göre yerli yerince bir iddia değil midir? Çünkü insanların akıllarını yalanlar ve garip iddialarla; mesnetsiz dayanaksız sözlerle çeliyor ve kendi şirketinizin tüm ürünlerine adeta abone ediyor ve onları her daim sizden alışverişe mecbur ediyorsunuz. Bunun adı “haksız rekabet”ten başka ne olabilir?

İnternette gıda raporu sitesinde ki şu yorum dikkatimi çekti paylaşıyorum.

“Ticaretin, alışverişin bir usulü vardır. Bir mala ihtiyacım varsa araştırır keseme uygun olanı beğenerek alırım. Fazla reklam yapan bir dükkana da uğramam. Yok komşunun kızı Amway üyesi olmuş, yok öğretmenimiz Amway satıyormuş; yazık alalım diye insanlar istismar ediliyor. Adam gibi diğer firmalar gibi satış yapsa ya!! O ZAMAN BAŞKA BİR ŞEY VAR BU İŞTE.”

Puan kandırmacası

Üyeler aldıkları  ya da alıp sattıkları ürünlerden ürünün maddi değerine göre “puan” almaktadır. Belli bir puanı almak sayesinde kendisine dönen alışverişine oranla mini mini paralar üyeyi sevindirmekte ve  “hem kullanıyorum, hem satış yapıyorum, hem kazanıyorum” anlayışını kazandırmaktadır. Fakat asıl puan nerede biliyor musunuz? Sıkı durun “Asıl puan Amway’e üye kazandırmakta”dır. Onun için Amwaycilerin üzerinde asıl durdukları konu asla ürün satışı değil Amway’e üye yapmaktır. Yukarıda bir üyenin şirket için nasıl bir kazanç olduğunu açıklamıştım. Amway için “üye” demek abonoman müşteri/ müzmin bir alıcı ve sonuç olarak kaçınılmaz kar demektir. Bir evde bir Amwayci varsa artık o evin mutfak, banyo, tuvalet, genel temizlik ve kozmetik ihtiyaçları Amway’dan alınacak demektir. Bunun ne anlama geldiği açıktır. Onun için Amwayciler asıl olarak üye kazanma peşinde koşar ve sırf üye yapmak için bu ürünlerin –asılsız- üstünlüklerini(!) anlatadururlar. Her bir Amwayciye o çok abartılan maaş edebiyatını gerçekleştirmesi için puan kazanmanın önemi gayet iyi anlatılmıştır. Fakat diyelim Amwayci  o ay yeterli üye kazandıramamıştır. Bu sefer ürün alımı yoluyla puan kazanılmaya ve hedef puana ulaşılmaya çalışılır. Bunun için gerekli ya da gereksiz bir sürü ürün sipariş edilir. Tabi siparişler banka yoluyla olduğundan borçlar bankada birikecektir. Satılsın ya da satılmasın Amway parasını bir güzel alır. Bir Amwaycinin sözüne ya da maaş bordrosuna değil, bankalara olan kredi kart borçlarına bakınız. İşte o zaman amwaycinin gerçek yüzünü öğrenmiş olursunuz.

Puan için bir başka yol da hediye tuzaklarıdır. Diyelim şirket o ay 2000 puana bir hediye ürün vermektedir. İhtiyaç olmasa da 2000 puanlık ürün alınır. Hatta bunlar ziyan olacak ve kolay satılmayacak ürünler bile olabilir. Fakat artık iş işten geçmiştir ve her fiyasko, üyeyi kumar gibi daha çok hırslandırarak kendi batağına gömmeye devam eder. Kredi kartları borçlarla dolar taşar fakat hırs Amwaycinin gözünü açtırmayacak kadar müzminleşmiştir.

Bu “puan” meselesinin üyelere verdiği hırsla Amwayciler sokak sokak mahalle mahalle hatta şehir şehir gezerek Amway’e üye yapma peşine düşerler. Kendi özel araçlarıyla ve tamamen kendi üslendikleri yol ve kalma masraflarıyla şehir dışı seyahatler yaparlar. Şimdi soruyorum bu iş karlı olabilir mi? Gideri gelirinden kesinlikle çok daha fazladır Amway’in.  Fakat iş gereği Amwayciler kendileri çok zengin ve refah içinde göstermeye çalışırlar.  İnsanlara maaş bordrolarını gösterir fakat o paraları nerelerde yediklerini açıklamazlar. O paralar da Amway uğruna harcanmaktadır çünkü. Amway işinin bir sahtekarlığı da işte buradadır. Yüksek maaşlar yüksek giderlere aktarılır. İşte gariplik burada başlamaktadır: Bir Amwayci şu anlattığımız zararlı işi, bir hayat tarzı olarak benimsemiş bulunmaktadır. O bu işe asla “kar ya da zarar” olarak bakamaz. Mesela o kendi parasıyla Amway için şehir dışına gitmişse zaten seyahat etmiş(!), otellerde kalmışsa hayatın tadını çıkarmış(?), insanları üye yapmak için peşlerinde koşmuşsa belki hayatını biranda değiştirebilecek birisiyle karşılaşmak(!?) uğruna bunu yapmıştır. Onun ailesi Amway; dini cemaati amwayciler; gözü kulağı aklı fikri hep amway satışı ve üyeleri olmuştur. Biz bu işe “batıl bir din ya da tarikat” yakıştırması yaparken işte bunu söylemek istiyoruz:  sonuç olarak Amway bunun için masum olamaz! Amway masum bir ticari şirket değildir. Beyin yıkayan ve fanatikler yaratan, para dinine müminler toplayan bir deccal kuruluştur Amway.

Amwaycilerin çalışma şartları nedir?

Amwayciler ısrarla kendi işlerinin patronu olduklarını ve mesai saatlerini kendilerinin belirlediklerini söylerler. Bundan büyük yalan olamaz. Çünkü bir Amwaycinin asıl patronu ne zaman telefon edip görüşmek isteyeceği belli olmayan herhangi bir müşteridir. (Potansiyel)Müşteri çoğunlukla Amway’e üye olmak istemektedir. Fakat randevuyu da kendisi vermektedir. Çünkü Amwayci ona ulaşmak için her zaman hazır olduğundan randevuyu müşteriden alır ve çoğunlukla insanların işlerinden evlerine döndükleri saatlerde Amwayci yollarda müşterisine ulaşmak için koşuşturmaktadır. Akşam 18:00 de işten çıkan biri 18:30 a randevu vermekte buluşma ve iş anlatmadan sonra Amwaycinin evine dönüp çoluk çocuğuna kavuşması normal olarak 21: 00 ya da daha geç olmaktadır.

Normal işlerde çalışanlar ancak Cumartesi ve Pazar günleri boş olduklarından randevularını da ancak bu günlerde verebiliyorlar. Bu da amwaycinin tatil günlerinde bile iş kovalamakta olduğunu güzelce izah eder.

Hele bitmeyen iş ve ev toplantıları

İş toplantılarının haddinin hesabının olduğunu düşünmek mümkün değildir. Ben size gece toplantılarından bahsedeyim. İş toplantısı adı altında akşam yemeği için biraraya gelen amwayciler gece geç saatlere kadar (gece 00:02,00:0 3 gibi) birarada erkekli kadınlı toplantılar yapmaktadırlar. Müslüman hanım ve erkeklerin bu toplantıları nasıl benimseyebildiklerini anlamak gerçekten çok zordur. Fakat hatırlayın Amway kendisinin de aynı zamanda bir aile olduğu iddiasını dillendirmektedir.

İş seyahatleri ise başka bir dert.

 Ayda bir İstanbul’da yapılan büyük beyin yıkama; yüceltme ve onure etme operasyonlarına katılmak mecburidir. Biletlerinin parasız olduğunu düşünürseniz Amway gibi kurnazlar ve uyanıklar şirketine haksızlık edersiniz. Bilet en az 30- 50 tl dir.

İş seyahati ile ilgili olarak mesela herhangi bir müşteri Türkiye’nin en uç yerinden de telefon edip görüşmek isteyebilir. Amwayci için yapılacak şey bellidir. Telefonun diğer ucunda ki kişi amwaycinin hayatını değiştirecek kişi(!) olabileceğinden yollara düşülür ve günlerce oralarda gezilir iş anlatılır.

Şimdi bu hususta internette dolaşan şu yorumlara dikkat etmenizi rica edeceğim. Öncelikle yorumların geçtiği yerleri vermek istiyorum:

“Zehra” adlı yorumcu şunları söylüyor:

“Adem bey! Bu amwayciler garip insanlar doğrusu…. Komşum bu işi yapıyor ve Antalya’ya seminerlere gidiyor ve evi açık; tanımadığı insanlar, o yokken de onun evine doluşup yine başka Amway seminerleri yapıyor; Ayda 6 milyar kazanıyorum diyor ama 6 lirasının bile sefasını süremiyor, çünkü ürünlerin belirli miktarda satılması ve hep üye yapma zorunluluğu var . Sattığın detarjanların birini bari evinde kullan! Ev mezbelelik gibi… Çocuklar komşulara emanet… Niye???? -Burdur da üye olacak var! Oraya koş! Denizli’de var! Buraya koş; avcılık yapıyorlar. Çok yazık! Bu iş yüzünden bir evini satmış. Nasıl bir hırstır, hala devam ediyorlar.. İnsanları yasal şekilde sömürüyorlar. Çok yazık!!!

Ürünler organik mi?

Yorumcu devam ediyor:

Kimyasal yok! Diyorlar; mümkün değil; ben ve kuzenim kimyacıyız ve o Amerika’da iyi bir üniversitede bir şekilde Amway ürününü incelemişler ve (Amway ürünlerinde)her firma(nın ürününde) bulunan kimyasal (madde kadar)  kimyasal var. O “zoom” deterjanında sadece koku verici esans kullanmamışlar; bizimkiler de koku yok diye doğal sanıyor aldanmayın dikkat edin; lütfen!..”

“Ayhan” adlı yorumcunun sözleri de düşünmeye değer:

“Deterjanda kimyasal madde yok diyenler bunu bilimsel olarak açıklayabilir mi lütfen?

“Cevaba gerek yok” deterjan kesinlikle kimyasal(bazik) bir üründür. Siz hiç tarlada yetişen bir deterjan gördünüz mü de organik yada zararsız diyebiliyosunuz.”

“Mehmet Emre Baş” ise şunları diyor:

“Amwayci olmak, amway misyoneri olmak sizin tercihiniz. Ama piyasada satılan onaylı deterjanların kanser yaptığını fakat el altından satılan amway ürünlerinin ise sağlığa yararlı geldiğini söylemek için çok makul belgeleriniz de olmalı. Sonradan görme şeklinde konuşmamak lazım.”

 Bir Amwayci hanım evde..

Amwayci bir hanım yorgun argın evine gelip çoluğuna çocuğuna da bakamaz. Her yerden gelen telefonlarla siparişlerle günün son dakika ve saatleri de heba olur. Çoluk çocuğa ve hala boşanmamışsa eşine mutsuzluk ve ümitsizlikten başka bir şey kalmaz. İnternette bununla ilgili de birçok ifşaat bulunuyor.  http://www.gidaraporu.com/amway-benzerlerinin-batakliginde-musluman_g.htm

Bunlardan en çok dikkatimi çeken bir ikisini buraya almak istiyorum:

“Yahu kardeşim hala bu saçma sapan işlerle uğraşıyorsunuz. Benim en yakın arkadaşım eşinden bu yüzden ayrıldı. Gece saat 3 te eve gelen kadından ne beklersin sen. Kadın o kadar vicdansızlaşmış ki Mahkemede hakime “Eğer çocuğu üzerine alırsa, benim başıma bela etmezse hemen boşanırım. demiş. Amway Bizim kültürümüzü yok ediyor emin olun”

“Kesinlikle size katılıyorum eşimin bir yakını bizi zorla Amvay’e girmemizi istiyor; yapıştı(lar) mı üye olmadan bırakmıyorlar. Arkadaşlar konu para kazanmaksa çoook çalışmadan mümkün değil. Gece 3 olmasa bile çok yoğun çalışmalısın. Eşinden, çocuğundan, zamanından çalmadıkça zümrüt, bakır her ne ise asla olamazsın. O çok kazananlar eş, anne olduğunu unutuyor.”

Hele şu yoruma hak vermemek mümkün değildir:

“Ben de eski bir amway üyesiydim bıraktım; faydasını görmediğim gibi (zarar edip) içeri girdim… Maneviyattan kaybı hiç sormayın.. Kaç arkadaşım bu işte boşanma aşamasında…. Kaç arkadaşım çarşafını çıkardı ve (güya) modernleşti.. Bu işte manevi kayıp çooooooook müslüman akıllı olmalı.”

 Amway’in yurt dışı seyahatleri de tam bir kandırmacadır.

İnsanları sizi yurt dışına seyahate götürüyoruz. Sizin asla kendinizin gidip göremeyeceğiniz yerlere Amway sizi götürüyor. İşte bu tatillerle hayallerinizi gerçekleştiriyoruz denilerek 1 yıl boyunca herkese ve her yerde propaganda yapılmaktadır. Evet bu büyük muhteşem tatil kaç gün olabilir dersiniz? Yolun harici sadece 3 gün. İşte 1 yıllık uzun ve şaşalı tatil edebiyatının meyvesi üç günlük bir seyahattir. Bu durum size neyi anlatıyor? Siz bunun arkasında dürüst bir zihniyet arayabilir misiniz? Tatili kazanan bu şanslıların her birine gittikleri yerin ve Amway’in resimleri olan ve oradan Türkiye’deki adreslerine postalanmak üzere 1000 lerce kartpostal verilir. Çünkü başkalarını avlamak ve onları da Amway üyeliğine ikna edebilmek için için ancak böyle kurnazca bir yol izlenmelidir. 3 günlüğüne seyahat edilir, Amway sizi masalsı yerlere gönderiyor denilerek yıllarca propaganda ettirilir. Bu işte dürüstlük nerede? Fakat belli ki riya ve gösteriş her yerinde. 

 Amway hayat tarzı İslam diniyle bağdaşabilir mi? 

Asla bağdaşamaz! Çünkü yukarıdan beri açıkladığım fikirler özetle her ne olursa olsun para kazanma fikri İslam’daki zühd ve takva idealleriye çelişir. Amway’in öğretileri olsa olsa Musa a.s. ın kavmindeki büyük kapitalist Karun’un öğretileridir. Peygamberlerin böylesi bir öğretilerinin olduğunu düşünmek mümkün değildir.

Amway işinde İslam’a uymayan bir diğer konu ise haremlik selamlığa dikkat edilmemesidir. Bir Amwayci işi dinlemek isteyen müşterisinin cinsiyetine bakmaz. Onu herhangi bir yerde evde ofiste cafede karşısına alır ve beyin yıkamayla eşdeğer propagandasını yapmaya başlar. Bunun caiz olmadığı bellidir.

Ayrıca Amway şirketi ABD de ki iki partiden biri olan cumhuriyetçilerin destekçisi olan bir firma olduğu bilinmektedir. Demokratların karşısındaki cumhuriyetçilik akımı bizdeki aşırı sağcılığa, -ırkçılık ta diyebilirsiniz- tekabül etmektedir.  Bu cumhuriyetçiler hem Türkiye’nin hem de tüm Müslümanların can düşmanlarıdır. Irak ve Afganistanı işgal edip milyonlarca müslülümanı mağdur eden G. W. Bush bir cumhuriyetçiydi. Bu cumhuriyetçiler ellerinden gelse yeryüzünde tek bir Müslüman ve Türk koymama azmindedirler. Ermeni lobilerinin en önemli destekçileri işte bunlardır. Amway ise bunlarla çok yakın bağlantıları bulunan bir şirkettir. Hatta milyonlarca Müslümanın katledilmesi milyonlarca çocuğun yetim bırakılması ve yüzbinlerce Müslüman kadının ırz ve namusuna el uzatılması ile kafalara kazınan Irak savaşına finanse eden şirketlerden biridir Amway.

Amway ya da diğer tüm gayri müslim ülke ve şirketlerin tamamı bizim için milli olmayan ve sakınılması icabeden kurumlardır. Bugün buna dikkat etmezsek yarın bu kafir şirketlerin finanse edeceği savaşlarda  kendi ellerimizle onların ceplerine koyduğumuz paralarımızla bizleri öldürürler. Bu durum artık bilinmeyecek bir şey değildir. Kafirleri dost tutmamalıyız. Kendi sanayimizi kendi bilişim ve iletişim teknolojimizi çoktan üretir hale gelmeliydik. Bunu bugüne kadar yaptırmayanlardan da hesap sormak zamanı çoktan geçmektedir. Üç buçuk deterjancının kozmetik pazarlamacısının ellerine düşmek kendimizi aşağılamaktan başka ne olabilir?

Yorumculardan bazıları ısrarla peygamberimizin Yahudilerle ticaret yaptığını söylüyorlar.

Elbette pegamber herkesle ticaret yapmıştır. Fakat kuralları hep kendisi koymuştur. O bir Yahudinin ya da başkasının ticari anlayışına teslim olmamıştır. Mesela Hz. Peygamberin Medine’ye hicret ettiğinde ilk yaptığı iş Yahudilerin ele geçirdiği Medine pazarında ticaret yapmak değil; boş bir arazide sıfırdan yepyeni bir ticari pazar oluşturmak olmuştur. Böyle akıllı ve işbilir bir peygamberin Yahudilerle de ticaret yaptığını söyleyerek Amway işinde çalışmayı meşrulaştıranlar gayet büyük bir aldanma içindedirler; hatırlatıyoruz.

Çarşaflı/ pardesülü hoca Amwayciler..

İşte burada bir süre durup düşünmek gerekiyor. Çarşaf/ pardesü giyen hocalar bile bu işi benimseyerek girmişler ve sohbet sonrası satış ve Amway üyeliği diyebileceğimiz büyük garabetlere imza atmaktadırlar. Böyle insanların ne yaptıklarının farkında olmadıklarını kesin bir şekilde ifade etmeliyim. Bu olabilecek en çirkin davranış ve dini dünyaya alet etmenin dini istismar etmenin en daniskasıdır. Bu davranışı sadece o an açlıktan ölüyor olma gibi bir durum belki meşru kılabilir. Bunun dışında buna cevaz bulmak mümkün olmaz. Bir defa açlıktan kurtulduktan sonra da aynısını tekrarlamak doğru değildir. Derhal bir başka iş bulmalıdır. Açlığın giderilmesi için ticaret yapma zorunluluğu da yoktur. Hizmet sektörüne de gidilebilir. Önemli olan kendini bu ne idüğü belirsiz İslam ve Müslüman düşmanı şirketlere kullandırmamaktır.

SONUÇ :

Bu işi yapmak caiz değildir. Bunun bir çok sebebi vardır. Bunlardan sadece biri bile bu işi yapmamak gerektiğini ortaya koyar. Özetleyecek olursak bu işin dürüst bir iş olmaması; İslami hayat tarzına, zühd ve takvaya en önemlisi de aile kurumuna zarar veren bir iş olması; Amerika gibi İslam ve Müslüman düşmanı bir ülkenin şirketi olması; bu ülke içinde İslam’a ve Türklere en çok düşman olan cumhuriyetçileri desteklemesi bu şirketle hemen şimdi tüm bağlarımızın kopartılması için en belirgin sebeplerdir.

Amerikan’ın İslam düşmanı olduğu iddiası bazılarına garip gelebilir. Halbuki bundan daha açık ve net bir şey olamaz. İsrail yaptığı tüm katliam ve çirkinliklerini Amerika’nın himayesinde yapmaktadır. Sovyetler yıkıldıktan sonra Amerika kendisine küresel çapta bir düşman bulma telaşına düşerek bu düşmanın İslam ve Müslümanlar olduğunu ilan etmiştir. Amerika düşmansız yaşayamaz mı? Hayır! Çünkü Amerika’nın en önemli geliri “silah sanayi”dir. O da Yahudilerin elindedir. Amerika’nın karnının tok olması için mutlaka bir yerlerde savaş çıkması ya Amerika’nın kendi müdahale ederek yahut silah satarak bu tokluğunu sürdürmesi gerekir. İşte size bununla ilgili basında çıkmış taze bir haber: “Amerikan ekonomisi savaşla büyüyor ve ABD’nin savaş yapmadığı zaman ekonomisinin teklediği en yetkili ağızlardan ifşa edildi.”

 Türkiye’nin bile başına bela olmuş tüm darbeler, tüm Ergenekonlar ve tüm terörün arkasındaki asıl unsur ABD’dir. 80’den önce sağ sol kavgasını çıkartan da Amerika’ydı. 80’den sonraki PKK’yı üreten de içimizdeki Amerikan unsurlardır. Güneydoğuda PKK ya Amerikan çekiç gücünün destek verdiği çok yazıldı ve söylendi. Ergenekon ülkemizdeki Amerikan işbirlikçilerinin en önde geleniydi. İşi bitti ve çöpe gönderildi. Her yıl Amerikan senatosunda bize gözdağı verilerek tartışılan “ermeni yasası”nı hatırlayın. ABD Türkleri sevse her yıl bu salakça yasayı parlementosunda tartışır mı? Demek ki ABD sadece Araplara Afganlara değil bize de çok zararlı bir ülkedir. Onun için onun şirketlerine karşı dikkatli olmalı; colasını pepsisini içmemeli; Mcdonals gibi ürünlerini yememeliyiz. Dinimize bir güzel sarılıp atalarımız Osmanlı ve Selçuklular gibi Adaletli ve insancıl bir süpergüç olmalıyız. Bu konuları iyice anlamak isteyenler için Hindistan tarihini; nasıl sömürgeleştirildiğini ve Hindistan’da İngiliz ürünlerine karşı verilen “pasif direnişi” araştırmanızı ve ibret almanızı tavsiye ederim. Son olarak şu haber linkiyle yazımı noktalamak istiyorum: “Amerikan ordusunda eğitim hedefleri : Kuran; örtülü Müslüman hanım; cami.”

Duamızın sonu alemlerin Rabbi Allah’a hamdü senadan ibarettir.

 

Amway nedir? 7

Yayınlandı: 08 Ocak 2013 / amway nedir?
Etiketler:,

“AMWAY” NEDEN MASUM DEĞİL? 2

 

Bu yazıda şu sorulara cevap arayacağız

  – Amway sıradan bir ticari şirket midir?

  – Amway’in insanlara sunduğu şeyler sadece ticari ürünler midir? 

  – Amway’in insanların aile hayatına olumlu katkısı olduğu söylenebilir mi?

  – Amway’in Amerikan ürünü olmasının bir sakıncası var mıdır?

  – Amway’in ürünleri iddia edildiği gibi kaliteli ve ucuz ya da organik midir?

Amway sıradan bir ticari şirket sayılabilir mi?

Amway dışardan bakıldığında sıradan bir ticari şirket gibi görülebilir. Fakat Amway’e sadece bir ticari şirket gözüyle bakabilmek o kadar kolay değildir. Çünkü Amway’in sıradan bir ticari şirketten çok farkları bulunmaktadır.

Amway’de ilk göze çarpan özellik “haksız rekabet” yapmasıdır. Çünkü tüm firmalar ürünlerini dükkanlara arzedip müşteriyle buluştururken Amway böyle yapmaz. O hem Amway şirketi ve hem de Amway ürünleri için tarikatvari -hatta din de diyebilirsiniz- bir öğreti ve bir bilinç kazandırma peşindedir. Amwaycilerin benimsedikleri bilinç “paranın her şey olduğu” bilincidir. Israrla para kazanmanın/ paralı kişiler olmanın üzerinde durarak Amway adayların kafalarına bu yerleştirilir.  Amwaycilerdeki dışa vuran fanatikliğin sebebi paralı kişiler olmaya olan son derece büyük inançlarıdır. Bir Amwayci öncelikle böylesi bir bilinçlenme sürecini tamamlamış biridir. Onlara göre para kazanmak en büyük ve en önemli şeydir. Hatta hayat bile ancak  para kazanma yoluyla anlamını bulmaktadır. İşte tam bu nokta da  Amwaycilerin sinsice ve şeytanice bir propagandaları olur : “Müslüman da zengin olmalı değil midir?” “Çocuklarınızı özel okullarda okutmak istemez misiniz?” “Bu zamanda Müslümanlık parasız nasıl yaşanır?” yollu aldatmaca laflarla sizi de avlamaya çalışırlar. Kurani tabirle Müslümana “sağından gelirler”.

Hayallerinizle oynarlar.. Şöyle ki: 

“Hayallerinizi gerçekleştirmek” sözü bir Amwaycinin en çok kullandığı yemlik sözlerden biridir. Öncelikle siz neyi hayal ediyorsunuz; açıklayın isterler. Sonunda size o hayali gerçekleştirmiş(!) bir Amwayciyi gösterip “Siz de yapabilirsiniz” diyerek gönlünüzü fethederler. Yüksek maaş mı dediniz işte bir Amwayci 40 bin tl maaş almaktadır. Emeklilik mi dediniz ondan kolay ne var? İsterseniz 4 ayda emekli olur(!) keyfinize bakarsınız, derler. Tatil mi dediniz? Ooh evet.. Tatil, Amway’in sizi bedava (!) götüreceği yerler olmalıdır. Bazen Paris bazen pasifikte bir ada. “Siz hiç hayatınız da limuzin gördünüz mü kuzum. İşte bu işi yapanları evlerinden limuzinler almakta(!)” derler.  İşte bu gözboyama ve masalsı anlatıların meydana getirdiği büyüleme faslından sonra iş Amway’in o harika(!), o muhteşem, o eşsiz(!) ürünlerini tanıtmaya gelir. Onlara göre bu ürünler benzersiz özelliklere sahiptir. Çok çok kaliteli (!) dir. Temizlik malzemeleri ya da başkası asla kanserojen içermeyen ve özel yerlerde üretilen organik ürünlerdir. Hatta işin içine biraz da tarikat menkıbelerine benzer konuşmalarda girer : “Bir kadın(?) Amway’in -içlerinde çamaşır suyuna kadar her türlü ürün bulunan-  temizlik ürününü denemek için kafaya dikmiş ama hiçbir şey olmamıştır” ; “ Her insanda bu temizlik ürünleri yüzünden 4 kg kanserojen içerikli madde birikmekte fakat siz Amway kullanırsanız bu ürünler organik olduğundan size zarar vermeyecektir”. Hatta internetteki linkini de vereceğim yorumcular arasında “Amway’den 4 ayda emekli olduğunu yahut maaş olarak aldığı miktarın 20 bin tl ve bir kere de 400 bin tl aldığını söyleyenler bulunmaktadır. Bir şirket sizin neyiniz için size 400 bin tl ödeyebilmektedir? Garip değil mi?  Bunun müşteri ve üye avlamak için kurnazca ortaya atılan bir propaganda yalanı olduğunda şüphe yoktur. Bir kişiye ver binlerce kişiyi peşinden koştur. Bunun adı iş değil piyango olsa daha doğru olurdu. Şimdi sizlere internette ki bir yorumcunun sözlerini aktaracağım. http://www.burayayaz.com/amway-yalanlar-zinciri.html/comment-page-1#comments

Ayşe isimli yorumcu diyor ki:

“Toplantılarında(n birinde) bir kız çıkmış konuşuyor: “-18 yaşında başladım bu işe, şimdi 25 yaşındayım ve emekli oldum. 1200 lira maaş alıyorum” diye anlatıyor. İçimden saatlerce güldüm.

Yapmayalım bu kadar.. Her denene kanmayalım artık. Aslında üzülüyorum da. İnsanlarımızın tek probleminin geçim sıkıntısı olduğunu sezmiş bir firma, bizim insanımızı bu yönüyle kandırıp kendi rantını yükseltiyor. Yazık, Türklerin bu kadar aptal olmadığını göstermemiz lazım artık bu insanlara.”

Şimdi yukarıdaki soruya gelelim ve düşünelim “Amway” sıradan ticari bir şirket sayılabilir mi? Asla! Çünkü Amway önce, insanlar da yalana ve uyduruk menkıbelere dayalı sahte bir bilinç oluşturmak ardından da ticari ürününü pazarlamaksuretiyle satış yapmaktadır. Haksız rekabetten kastımız budur. Bu durumun adına her kim “doğrudan satış” demişse yanlış demiştir. Doğrudan satış bu olmamalıdır. Eğer bunun doğrudan satış olduğunda ısrar edilirse söylenecek söz bellidir: “ – Alın başınıza çalın!”

Buraya kadar anlaşılan:

a- Amway sadece ürün üretip pazarlamıyor, aynı zamanda kendi sistemine ve ürünlerine hayranlık ve bağlılık bilinci oluşturuyor. Bunu yaparken dürüst argümanlara değil uydurma olduğu aşikar ve psikolojik operasyon olduğu belli olan tuzaklardan yararlanıyor.

b- Ürünlerinin çok kaliteli olduğunu ve organik olduğunu söylemesi de delilsiz mesnetsiz boş laflardır. Bunun tartışmasını yapacağız.

Nasıl büyülüyorlar? Kitap kaset ve cd tuzağıyla tabi ki!

Amway’e üye olduğunuzda öncelikle Amerikan kapitalizminin faziletlerini ballandıra ballandıra anlatan kitaplara da abone ediliyorsunuz. Tabi parasını bir güzel ödeyerek. Bu kitaplar da öyle piyasadan daha ucuz falan değil. Fakat mutlaka almalısınız. Yükselmek için okumalı Amerikan para kazanma hırsını beyninize kalbinize iyice sindirmelisiniz. Hayalleriniz…. Hayallerinizi düşünün.. Parasız olur mu bu hayaller.. Lüx villalar, jipler, limuzinler.. “Yüksek ve asil bir hayat arıyorum” diyenler için Amway size kapılarını ardına kadar açmış bulunmaktadır(!)

İşte kasetler ve cd ler hep bu tür gözboyama teknikleriyle ve psikolojik operasyonlarla doludur. Size bunları bir güzel öğretip sizi kazandıktan sonra başkalarını da bu batıl tarikata -düzeltiyorum- Amway’e kazandırmak için sokağa çıkarırlar.

Aynı şeyleri söylediğimiz anlaşılan bir internet yorumcusunun konuya bakışı da düşünmeye değer :

 “Çevremdeki amwaycilerden öyle bir tiksiniyorum ki artık! Malesef bu şekilde düşünen tek kişi de ben değilim. Kendileri gibi ihtiraslı kişileri bulup bu işe sokuyorlar. Çok sevdiğim bir arkadaşım bu işe bulaştı bulaşalı artık selamı sabahı kestim. O dereceye kadar getirdi işi. Motivasyon kitapları okutuyormuş! (Amway) Satışınızı artırsın diye okutuyor onları genel kültürün artsın diye değil. Madem okumayı o kadar seviyorsunuz eleştirileri de okuyup kıyas yapınız o halde ?”

Bu hususta medya da konuşulanları da sizinle paylaşmak istiyorum.  Mesela 1-7 temmuz 2005 tarihli haftalık “Gerçek Hayat” dergisinde çıkan şu haber dikkate değer : “ERİC SCHEİBELER .. Amerikan Enerji Bakanlığında müfettişti. Karısıyla birlikte AMWAY’e girdi. Kısa zamanda yükseldiler. Ama ters giden bir şeyler vardı. AMWAY’in kazan/kazan felsefesi aslında “kaybet/kaybettir”den ibaretti. Araştırdı, buldu, şoke oldu, kitabını yazdı: AMWAY’in içyüzünü anlattığı “Aldatmanın Tacirleri” kitabı tüm dünyada yüzbinlerce kişiye ulaştı…. Eric şöyle diyor: “İnternette dava haberleri görünmeye başladı. Bu haberlere göre kitaplardan, kasetlerden ve seminerlerden muazzam karlar elde ediliyordu. Bize söylenen bu araçların maliyetine, hatta zararına satıldığıydı. Halbuki davalar, baş distribütörlerin bazılarının bütün servetlerinin Amway’den değil, bu ikincil, gizli kitap, kaset, ve seminer iş sisteminden geldiğini ortaya çıkarıyordu. Baş distribütörlerin gelirinin %90-98’inin buradan geldiği bir gerçek. Bu gizli gelir olmasa, en başarılı distribütörler bile Amway’de para kaybeder. İnsanlar küresel çapta bir tüketim dolandırıcılığına kurban gidiyordu. Eski bir federal müfettiş olarak, eğer bütün bunları belgelemezsem, bu dev şirketin beni bir böcek gibi ezeceğini biliyordum. Tam anlamıyla binlerce saatlik kaset, video vardı ve klasörlerce de belge buldum. İnternette dava üstüne davayla karşılaşıyordum, hepsi de aynı sahtekarlıktan müştekiydi…. “  Milyoner baş distribütörlerin gelirinin nerdeyse tamamı da Amway ürünlerinden değil, kitaplar, kasetler, seminerler işinin içine kattıkları insanlardan ve onların ay ay, yıl yıl buraya yatırdıklarından geliyordu.” Sanırım bu haber “kitap kaset cd vb materyallerin değerini anlatmaya kafidir. Röportajın tamamını okumak için: http://www.amquix.info/pdfs/turkey_eric_interview.pdf

Ercan Çaylar /Anahaberyorum

 

amway nedir? 6

Yayınlandı: 08 Ocak 2013 / amway nedir?
Etiketler:,

AMWAY ile ilgili bir pdf dosya…

buradan aldım…

Amway nedir? 5

Yayınlandı: 08 Ocak 2013 / amway nedir?
Etiketler:,

Amway’e Açık Mektup

 Bu şirket ürünlerini pazarlamanın güzel bir yolunu bulmuş. İnsanların umutlarını kullanarak, emeklerini ve zamanlarını harcatarak etkili bir yöntem kullanmakta. Tabiki bundan dolayı şirket suçlanamaz. Bu işe gönül vermiş inanmış insanlarda suçlanamaz. Aslında kimsenin suçlanamadığı bu durumun doğru olduğunu göstermez. Neler olup bittiğine bir göz atmakta fayda var diye düşünüyorum. Hepimiz amway ve amwayciler kelimelerini duymuşuzdur. Peki kimdir bu amwayciler?

Amwayciler bizim eşimiz dostumuz kardeşimiz, çevremizdeki insanlar. Peki neden yapıyorlar bu işi. Çünkü vaad edilen umutlar var. Nedir bunlar? Bir amway pazarlamacısıyla karşılaştığınızda size ilk yaptıracağı şey, “hayallerinizi” bir kağıda yazdırmak olur. Herkesin hayalleri vardır ve herkes hayallerini gerçekleştirmek ister. Ve hayaliniz ne olursa olsun bunu gerçekleştirmenin en etkili yolu olarak daha sonra amwayi sunacaktır. Ama önce bir müddet hayallerinizin üstünden gidip sizi hayal dünyasına sokmaya çalışacaktır. Burada ilginç olan bir başka nokta ise, sizin hayalinizin maddi yada manevi olması değildir. Maddi bir hayaliniz varsa (zengin olmak, araba almak, ev almak vs) iş kolay. Zaten amway hazır olarak sizi zengin etmek için orda durmaktadır. Manevi bir hayaliniz varsa, (aileyle vakit geçirmek, eş dostla yapılacak etkinlikler, kitap yazmak vs) yine amway sizin hayaliniz için koşacak ve size zaman yaratarak bu imkanları sağlayacaktır. Aslında durum sanıldığı gibi değildir. Peki neden değildir.

İlk kısmı atlattınız diyelim. Yani hayalinizi kurdunuz ve bu hayalinizi gerçekleştirmek için elinizden ne geliyorsa yapacağınıza dair “amwayciye” gerekli teminatı verdikten sonra sıra şablonun ballandıralarak anlatılmasına gelir. Kağıt üstünde o kadar çabuk zengin olursunuzki birden kendinizi oyunun içinde buluverdiğinizi görürsünüz. Bu şablon çok basittir. Önce üye oluyorsunuz, daha sonra sizin gibi hayallerinin peşinden giderek emeğini ve zamanını amway için harcayacak insanlar buluyorsunuz. Ve onlarda birilerini buluyor. Bu şekilde birden saadet zinciri kuruluyor siz ve sizi üye yapmaya çalışan kişi kendinizi “ay seyahati yaparken” veya “lüks oteller içinde gezerken” buluveriyorsunuz. Aslında ikna olmaya çok yakınsınız. Hele ikna olursanız bu size daha büyük inanç getiriyor. Çünkü siz üye olmuşsunuzdur artık. Ben olduysam herkes olabilir diye yola çıkıyorsunuz. En yakınlarınızdan başlayarak giderek artan bir baskıyla insanlara bu ürünlerin tanıtımını yaparken buluyorsunuz. Ve bu şirket ürünlerini pazarlarken insanların neden size güvenmediğini sorgulamadan edemiyorsunuz. İşin başka bir ilginç yanı ise şablondaki yanlışlar ve eksiklikler hiç dikkatinizi çekmiyor. Çünkü lise seviyesindeki bir matematik yetse bile bunu anlamaya, siz o sırada gerçekleşmeyi umduğunuz hayallerinizin etkisindesiniz. Kağıt üzerinde o kadar çabuk zengin olurken ihmal ettiğiniz bir şey daha oluyor. O da söylediklerinizdeki çelişkiler. Ama bunlarında farkında olamıyorsunuz malesef. Mesela aklıma gelen ilk örnek, herkesin her ay belirli bir oranda alışveriş yapacağını planlayıp ardından ürünlerin konsantre olup çok uzun süre yeni ürün almadan o ürünlerden faydalanabilceğini söylemeniz gibi. Ha birde en temel kuralı unutuyoruz. Eğer kolunuzu kaptırdıysanız bu sisteme “mutlaka kullanıcı olmanız” gerekiyor. Yani yemeyip içmeyip amway ürünü tüketmeniz nasihat ediliyor. Hatta nasihatle kalmıyor bunlar. Günlerce haftalarca aylarca dinleyeceğiniz kasetler, okuyacağınız kitaplar sizin daha çok şartlanmanıza neden oluyor. Daha bitmiyor. Çünkü bazen inancınızı kaybetmeye başlıyorsunuz. İşte tam o sırada ikinci sınıf bir kaç aktör nasıl zengin olduklarını anlatıyorlar. Tam benden bu kadar demek üzereyken yeniden hayallerinize sarılıyor ve sabah akşam amway ürünlerini nasıl pazarlarım diye düşünmekle geçiyor. Bu sırada sizden uzaklaşan akrabalarınız, dostlarınız pek dikkatinizi çekmiyor. Çünkü başta onlarla daha çok vakit geçirmek için çıktığınız yol, sizi onlardan uzaklaştırmaya başlıyor. Yemiyor, içmiyor, bayram demiyor, cenaze demiyor amway ürünlerini pazarlamaya başlıyorsunuz.

Ve son nokta olarak gelip; belkide söylediklerimden dolayı beni suçlasanızda, karşınıza geçip birilerinin bunları dile getirmesi gerektiği ortaya çıkıyor.

Son olarak; Ürünlerinin çok kaliteli olduğunu iddia eden bu firmanın kölesi olmanızı. Hayallerinizle oynanmasını. Durmadan amway üzerine konuşmanızı. Sadece geri kalmış ülkelerde bu tür bir pazarlama yönteminin olduğunu görememenizi. Çok karlı bir iş var deyip firmanın adını hayallerinizi satın alana kadar açıklamamanızı. Bayram görüşmelerinde akrabalarınıza amwayi anlatmanızı. Çevrenizdeki herkesi bu sisteme köle olma potansiyelinde görmenizi. Cenazede kanserden ölen birisinin ardından bile “amway ürünü kullansaydı kanser olmazdı” demenizi.

Şiddetle kınıyorum…
Ve istediğim ürünü kullanma özgürlüğümü hiçbir zaman bırakmayacağımı belirtiyorum…

buradan aldım

Amway nedir? 4

Yayınlandı: 08 Ocak 2013 / amway nedir?
Etiketler:, ,


Amway ve diğerleri: Kapitalizm dininin para tarikatları

Demek ki bu bela bir kangren gibi Müslümanları kuşatıyor. O halde bir köşe ayırmak vacip oldu.
Önce soru:
Hocam, Amway adı altında pazarlanan bu Amerikan ürünleri hakkındaki düşüncenizi öğrenmek istiyorum.
Özellikle müslümanların para kazanma hırsı hakkında resmen hastalığa düşürerek,
manevi emeklerini sömürerek insanları bu ürünleri satın alma ve tüketmeye teşvik etmektedirler
.”

Bu soru bana her sorulduğunda verdiğim cevap aynı oldu. Bir kez daha özetleyerek tekrarlıyorum:
Amway hakkında şöyle bir araştırma yapın. Artık insanlar dünyanın her tarafındaki bilgiye kolay ulaşıyor. Bir tıkla Amway”ın ne mal olduğunu öğrenebilirsiniz. ,,

Bu “para şebekesi”nin örgüt yapısı, ticaret felsefesi, çalışma stili, genişleme yöntemi, kendine yeni havariler bulma tarzı hakkında bilgi sahibi olduktan sonra, her akliyyet sahibi Müslüman gibi vereceğiniz ilk tepki şu olacaktır:
İyi de, bu bir tarikat, hatta bir din.
Hadi biz iddiamızı biraz düşürüp, bunun bir “para tarikatı” olduğunu söyleyelim.
Bu tarikatın bir kurucusu var: Rich DeVos. Kapitalizm yolunda seyr-i sülukü tamamlayarak “fena fi”l-para” olmuş bir para babası.

Her dönemde Kutbu”l-Aktab”ları var. Bu kutbun etrafında halelenmiş dünyanın dört bir tarafından halifeler var.
Bunların saray yavrusu evleri, egzotik arabaları, özel jetleri var. Hepsini de bu para tarikatı sayesinde elde etmişler.
Bu para tarikatında seyr-i süluk için meratıp var.
Tıpkı nefs-i emmare, nefs-i levvame, nefs-i mülhime, nefs-i mutmaine…
gibi onların da zümrüt, altın, platin, elmas vb. gibi mertebeleri var.

Para tarikatına ilk intisap edenden önce, her müritten istendiği gibi bir “tecerrüd” isteniyor.
Bizim tarikatlarda bu tecerrüt “masivadan/Allah”tan gayrısından soyunmak” için istenir değil mi?
Bu tarikatta tam tersi, “para kazanma dışında her şeyden” soyutlanma isteniyor.
Tek davan olacak: Para. Tek rabıtan olacak: Para.

Ondan sonra “para tarikatına” yeni müritler kazandırmak için davet seferberliği başlıyor.
6 kişi isteniyor sizden. Bunu seçmek için listeler, bu listelerin sayısı 2500 kişiyi bulabiliyor.
“Gassal elinde meyyit” olacak en iyi müritler seçiliyor.
İlk sadakasıyla eline para tarikatının “adab-ı muaşeretini” öğreten kitapçıklar ve CD”ler tutuşturuluyor.
Kendini hazır hissedince, halifesinin huzuruna çıkarılıyor. İlişki illa da yüz yüze. Ve bağlılık isbatı olarak 7 milyonluk ilk alışverişini yapıyor.

Amway tarikatının kutbu “Amway bir hayat tarzıdır” diyor.
Neymiş efendim: Hayat tarzıymış. Din”in en kapsamlı tarifi de bu değil mi? Din bir hayat tarzıdır.
Demek ki, Amway bir “para dini” imiş.

Amway”in kutbu diyor ki: “Siz Amway içinsiniz”. Ha!..
Niçinmiş? Amway için. Mesela, Müslüman”ın Kur”an”da geçen bir andı var:
“De ki: Arzum, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir!” Amway dininin müminine telkin edilene bakın: “Siz Amway içinsiniz”.

Amway tarikatının kutbu ekliyor: “Konsantre olun ve hedefinize kilitlenin. Sisteme bir borunun içinden bakıyor gibi bakın. Diğer tüm uğraşı ve meşgalelerinizi ikinci plana atın. Her şeyiniz ortak Amway sistemi için olmalıdır!”

Amway tarikatı/dininin amentüsü olmaz mı? Müritlerine bir de amentü belirlemiş. Bu amentünün beşinci maddesi şöyle: “Sistemin insanlara ulaştırılmasında esas olan yollardan biri de ONURLANDIRMA VE YÜCELTME”dir. Neymiş efendim: Onurlandırma ve yüceltme. Hemen ayeti hatırlayalım: “Onur ve şeref Allah”a, rasulüne ve müminlere aittir”. Yine bir başka ayet: “Yoksa onlar onuru başkalarının yanında mı arıyorlar?”
Amway tarikatı, müritlerinin kafa ve kalplerini kimseyle paylaşmıyor.
Her ay bir kitap seçiyor ve her müridini onu okumaya mecbur ediyor.
Bir Amway”zede olan Enerji Bakanlığı Müfettişi Eric Heicebeler, Amway tarikatının iç yüzünü keşfedip bir kitap yazıyor.
Adını da “Aldatmanın Tacirleri” (Merchants of Deception) koyuyor ve ekliyor:
“Cumhuriyetçi parti Amway”in ofisidir.”

Ve başörtülü kadınlar, sakallı mümin erkekler Amway tarikatında seyr-i süluke devam ediyorlar.
Dostlarını, bir camı dolar bir camı euro olan bir gözlükle süzüp, “Bu dosttan ne çıkar” diyerek.
Ve Amway tarikatına mürit olmuş başörtüsü mağduru bir hanım,
Amway”in sahibinin Yahudi olduğunu öğrendiğinde “Yiğidi öldür, hakkını yeme” diye tepki veriyor.
Sonra, bu yılanın insanın kanını nasıl zehirlediğini görüyor, ama ya göremeyenler?
Adı Hz. Ayşe”nin adı olan biri, tarikatın kutbunu anarak “Ben Dick DeVos”a hayranım” diyor.

Ve 1400 yıl önceden haykıran Peygamber bir daha haklı çıkıyor:
“Ben sizin tekrar putlara tapmanızdan korkmuyorum, dünyaya tapmanızdan korkuyorum”.

Arif Çevikel

 

*********************

Amway nedir? 2

Yayınlandı: 08 Ocak 2013 / amway nedir?
Etiketler:,

AMWAY ÇILGINLIĞI

Bir Amway ürünü kullanmamış olanımız var mı? Hadi diyelim kullanmadık; duymayanımız var mı? Hiç sanmam. Etrafınıza şöyle bir bakın tanıdığınız, tanıdığınızın tanıdığı kaç kişi Amway işinde. Araştırmaya başlayınca doğrusu hayret içinde kaldım. Nereden bulacağım şimdi Amway distribütörü diyordum ki sağım solum kum gibi Amwayci kaynıyormuş. Bir çoğunun, siyaset camiasından, sanat camiasından ismini bildiğimiz kişilerin eşleri olduklarını öğrendim. Tek tek aradım ve Amway’le ilgili olarak görüşmek istediğimi söyledim. Aldığım ilk cevap, “Buna ben karar veremem, yetkili kişilere danışmam lazım” oldu. Tekrar aradığımda ise izin çıkmadığını öğrendim. En az on kişiden bu cevabı alınca ben de pes ettim ve daha önce Amway’de çalışmış ve fakat bir sebeple ayrılmış iki kişi ile görüştüm. Hikayeleri ve Amway’e bakışları oldukça farklı iki kişi. Aslında sadece onları dinlemek bile Amway çılgınlığı hakkında oldukça fazla bilgi veriyor ama ondan önce çok önemli birkaç hususa dikkat çekmek istiyorum.

 

 AMWAY IRAK İŞGALİNİ DESTEKLİYOR MU?

Doğrusu aramızda Amway ürünleri kullanımının bu kadar yaygın olduğunu ve Amway çalışanlarının bu derece fazla olduğunu öğrenince çok şaşırdım. Çünkü Amvay’in bir Yahudi firması olduğunu, Irak işgali münasebetiyle birbirimize forward ettiğimiz boykot edilecek ürünler listesinde görmüştüm. Biraz daha araştırınca Amway’in Irak işgali dolayısıyla Bush’a ekonomik yardım yaptığını, bu yardımın da 1.3 milyon dolar olduğunu öğrendim. Bunu Amway çalışanları ya bilmiyor ya da önemsemiyor. Amway’in çalışanlarına kazandırdığı para da Bush’a yaptığı yüklü yardımla doğru orantılı. Yani hatırı sayılır bir miktar. Firmanın çalışanlarına tanıdığı imkanlar sorgulanmasının önünde perde oluyor. Dini bütün hanımlar, Amway’in çevreye ve insan sağlığına duyarlı tavrından ve vaat edilen kazançtan etkileniyorlar. Amway’in bir Amerikan firması olması bir şey ifade etmiyor. Zaten tükettiğimiz ürünlerin pek çoğu Amerikan patentli değil mi! “Amway bir Yahudi firmasıymış. Peki buna ne diyorsunuz?” sorusuna ise “Değil. Öyle olsa çalışmayız.” diyorlar.

Bunun doğru olmadığına inanıyorlar. Olduğuna yahut olmadığına dair net bir bilgileri yok ama gene de olmadığına inanıyorlar. Bizden söylemesi. Yahudi ya da değil ama satın aldığımız her Amway ürününden, sattığınız ve dolayısıyla para kazandığınız, o parayla çocuklarınızın ihtiyacını karşıladığınız her Amway ürününden elde edilen gelirin ne işe yaradığından emin misiniz? Eminseniz ve içiniz rahatsa mesele değil. Fazla söze gerek yok.

alntı:
Amway ürünleri dünyanın hiç bir yerinde (market, mağaza, bakkal vs..) satılmıyor. Sadece üyeler vasıtasıyla pazarlaması yapılıyor. Amvvay bir insanın hemen hemen tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir üretim yapıyor. 11 bin çeşit ürüne sahip. Aynı zamanda dünyanın önde gelen markalarıyla anlaşarak (kendi belirlediği şartlarla ) onların ürünlerini de kendi üyeleri vasıtasıyla pazarlıyor. (Herhalde dünyada 2,5 milyon üye ağına sahip böyle bir organizasyona kimse hayır demez.)

Amway’ın ABD Michigan’daki tesisleri, her türlü üretimin yapıldığı, alanı itibariyle müthiş bir sahaya sahip dev bir kuruluş. Tesislerin otabana bakan tarafının uzunluğu 28 km. Bu büyüklükteki bir tesisin bünyesinde yapılan çalışmalar, üretimler herhalde çok ilginç boyutlardadır. Yine bu tesislerde dünyadaki örgütlenmeyi sağlayan özel birimler mevcut. Türkiye masası, Endonezya masası, Hindistan masası gibi. Her şey son derece titiz bir şekilde bilgisayar ağıyla kontrol ediliyor, örgütleniyor.

Teknik nitelikleri itibariyle ilginç özelliklere sahip Amway sisteminin üzerinde durulması gereken tarafı sistemin felsefesi. Gördüğümüz o ki, bu sıradan bir pazarlama organizasyonu değil. Yazının başında belirttiğimiz gibi bilinçli, gönüllü bir kölelik mevzu bahis. Oluşturmuş olduğu metotla insanları çılgınca zengin olma arzusuna koşturan, bu koşuşturmayı da kendisinin oluşturduğu kültürel bir zemine oturtan bu sistem, modern insanın dramatik tablosunu oluşturuyor. Daha çok zengin olmak, daha çok tüketmek ve tükettirmek arzusunda olan insanı bambaşka bir hayat düzlemine çekiyor.
———
düzenli ve sistemli tüketici olmak sonucuna götüren, insanları bu ağa dahil eden mekanizma bu düşünce yapısına göre işliyor, bu kafa yapısıyla insanları etkiliyor, insanların ihtiraslarına el atarak onları tahrik eden, bu suretle tüketim ağının bir figürü yapan bu sistem neden Önemli? Her şeyden önce bu sistem bütün insanlığın düşmanıdır, Modernizmin “örgütlü bir uygulayıcısıdır. insanları kendilerinden çalan, beyinleri köleleştiren bir felsefeye sahiptir. Sürekli büyümek için sürekli tüketmeyi hedef gösteren Batı felsefesi, bu amacına tüm dünya insanlığını da kullanarak ulaşmak istiyor. Bugün her 
ne kadar batıda modernizm eleştirileri yapılıyor olsa da, pratikte değişen bir şey olmadığını görüyoruz.
——-
Amway sisteminin işleyişine bakıldığında bir gizli örgüt havası görülüyor. Olayın basit bir pazarlama mantığından uzak olduğu ayan beyan ortada. Bir tarikat, bir mezhep gibi gönüllü katılımla gelişen bir mekanizma söz konusu. Amerikan orijinli bu mekanizma yeni bir yaşam biçimini enjekte ediyor insanlığa. Onları belirlediği hedeflere yine kendi belirlediği çerçevelerde koşturuyor. Her üye Amway’in belirlediği yaşam ölçülerine göre hareket ediyor. Amway sistemini mükemmel bir hale sokabilmek için üyelerinden bir de ortak kültür oluşturuyor. Şöyle ki; dünyada yayınlanan kitaplardan bir tanesini ayın kitabı olarak seçiyor ve tüm üyelerine okutturuyor. Sürekli koşuşturan Amway üyeleri okuma zamanlarını da bu kitaplarla dolduruyorlar. Olay gerçekten çok vahim bir tablo oluşturuyor.
———-
Amway ve benzeri sistemlerin yapısı tüketime dayanmakta, yani modern yaşam tarzını benimsetmek istemektedir. Modernizm, hayatı nasıl tüketebilirim diyen bir yaşam tarzıdır. Sonu olmayan, sürekli olarak hayatı tüketmeye/ tükettirmeye yönelik, tüketim kültürünü pompalamaya yönelik bir yaşam tarzı. Belki bu yaşam tarzının yazılı bir doktrini yok ama varlık olarak hayatta yer eden, karşımızda duran bir olgu modernizm. Bu yaşam tarzında ve dolayısıyla Amway sisteminde dünya bir ideal, bir amaç olmaktadır.
———
İman ettiğimiz kitap, bizlere zengin olmayı öğütlemiyor. “Yoksulu doyurmaya önayak olmayan dini inkar ediyor”. Bizler Müslümanlar olarak zulme, sömürüye karşı mücadele etmek durumundayız. Bu şuurda olmayanların, bunun için mücadele etmeyenlerin Müslümanlığı nereye kadardır? Zulmün kol gezdiği bir toplumda yaşıyoruz. Yüzlerce köy yakılıyor, bunu devlet bile itiraf ediyor. İnsanlar yerlerinden, yurtlarından olup göç ediyorlar. Büyük şehirlerin varoşlarında asgari ücretle yaşam kavgası veren, gecekondularda yaşayan yüz binlerce insan var. İstanbul’un %20’lik azınlığı refah içinde yaşarken, geri kalanları ise asgari ücrete talim ediyor. Amway sistemi de zaten bu % 20’yi hedeflemektedir, Amway daha fazla tüketen insanlara hitap etmektedir. Gecekondu muhitlerini pek hedeflemez. Bu sisteme giren insanlar artık asgari ücretle yaşamaya çalışanların durumlarını düşünmeyeceklerdir. “Nasıl daha çok kazanılabilsin hesabını yapacaklardır. Zulme, sömürüye karşı çıkmak artık bir tarafta kalacak ve bir Amway üyesi bundan böyle Amerika’ya karşı çıkamayacaktır.
———-
“””Artık Türkiye’nin lüks otellerinde düzenlenen 100-200 kişilik Amway oturumlarında sakallı ve başörtülü insanları, ABD’Iİ Elmasları hep birlikte çılgınca ayakta alkışlarken görmek mümkün. Özel yaşamlarında takvayı kuşanmak adına evlerinde haremlik selamlık uygulayan bu kişilerin bir çoğunu, aynı salonda yan yana oturtan hangi kimliktir? Daha şimdiden Amway’in bu tür toplantılarında “Elmas” olma yolunda “Liderliği yakalamış başörtülü kızlar sahneye çıkartılıp alkışlatılıyor ve Amway’lerle aşılanan kimliğin nasıl bir üst kimlik haline geldiği İslam düşmanlarınca zevkle seyrediliyor.”””””””””

 

Amway konusundaki kendi tespitlerim;

Direkt olarak saadet zinciri demesek bile buna yakın bir kurum.

 

İlk amway toplantısına katılacak kişilere özellikle hayatlarında hiç düşünemeyecekleri imkanları vaad etmiyorlar fakat bunların hiç zor olmayacağını amway sistemine girip çalışarak hedeflere ulaşabilecekleri anlatıyorlar.
Bir evi yada arabası olmayan insanlara hawai adalarındaki bir evin slaytlarını gösterip hayallere dalmasına,hedeflerini yüksek tutmaya ve ulaşılabilirliğini anlatıyorlar.

Sattıkları ürünler konsatre yapısı gereği ticari açıdan maliyetli olduğu için fiyatları yüksek.Bu ürünlerin faydaları piyasadaki diğer firmaların muadil ürünlerinden daha fazla olduğu bir gerçek fakat A firmasının A ürününün piyasa değeri 100 ise amvay ürünün değeri 150 ama bu ürün 500 liraya satılıyor.
Falanca saadet zinciri vardı bir aralar hatırlarsanız,ihtişamlı toplatılar beyaz ceket,mavi ceket vs.vs kademe ve rütbeleri vardı,bu zincir sadece para ile döndüğü için yasal değildi ve çökertildi.
Amway da benzer bir prensip ile ortada ticaret adı altında ürün ve mal dönmektedir.Yani işin özü sisteme kılıf uygulamaktadır.Serbest piyasa ekonomisinde fiyatlara devlet müdahale etmez,istediğiniz ürünü istediğiniz fiyata satabilirsiniz,tüketici alır veya almaz bu konu satıcı firmanın piyasa fiyat politikası iile ilgilidir.Fiyat performans aralığına tüketici karar verir.
Amway ürünleri marketlerde ve piyasada satılsa talep seviyesi çok düşük olacaktır.Bir şekilde insanlar bu zincire dahil olması ve zincirin üst kısımlarındaki insanların gelirlerinin artması gerekmektedir.Bunun için insanlara çok dürüst olmayan bir psikoloji ile yaklaşılmaktadır.
Zamanla zincire dahil olan insanları hırs kaplamakta en yakın eşe dosta bu ürünleri satmaya çalışmakta,eğer insanlar almaz ise aile ilişkileri bile değişmektedir.
Vatandaş,yani en son üye olan insanlar büyük bir ağacın kılcal damarlarından ibarettir.Eğer aktif bir kişiliğe ve geniş bir çevreye sahipse bir süre işler iyi gidecek sonra artık bırakacaktır kendi zincir kopacaktır.
Sonuç itibarı ile yıllar önce katıldığım bir amway toplantısı ve yakın çevremdeki amway’cıların yaşadıklarınından ve benim gördüklerimden yazdığım bir amway yorumudur.
Hiç tavsiye etmem.
Saygılar..

 

Amway nedir? 1

Yayınlandı: 08 Ocak 2013 / amway nedir?
Etiketler:,

 

 AMWAY ÇALIŞANLARININ VE TÜKETİCİLERİNİN DİKKATİNE!

 

Türkiye’ye 1994’te giren Amway, dünyanın her yerinde 12 binden fazla   çalışanı, 3 milyonun üzerinde distribütörü ve pazarı olan 500’e yakın ürün çeşidine sahip dev bir Amerikan firması. Bir özelliği de Bush’a Irak işgali sebebiyle maddi yardım yapan firmalardan olması. Buna rağmen Türkiye’de, özellikle de dindar çevrelerde çok tutuluyor. Dini bütün ev hanımları Amway kullanıyor, Amway’de çalışıyor. Amway, çalışanlarını büyülüyor. Amway çılgınlığı gün geçtikçe büyüyor.

HALİME KÖKCE

Pazarlamacılardan ne çekti bu halk. “Açmaz olaydım o kapıyı” dedi ama iş   işten geçmişti. Kapıya gelen pazarlamacı önce vereceği uyduruk hediyeyi gösterip sonra da piyasa değerinin 2-3 katı fiyata kalitesiz tencere tavaları kakalamıştı. Okuma yazma bilmeyen kadınlara imza attırmayı başarmış, eeh bunu da kekledim rahatlığıyla başka kapıya yollanmıştı. Verdikleri adres sahte;   şikayet edeceksiniz ama kime? Elinizde milyonluk senetler ve pahalı   markaların 3 kuruş etmeyecek sahteleri. Kim hakkınızı arayacak? En kolayı gene ne edip edip bu senetleri ödemek.

PAZARLAMACILIKTA YENİ DÖNEM

İflah olmaz bir müşteri olan, her seferinde “Bir daha bunlara kapıyı açmayacağım” deyip elinde senetlerle akşam kocasından azar işiten kadınlar mı dersiniz, kapı kapı elindeki asılsız adresi arayanlar mı dersiniz. Bu tür pazarlamacılar tamamen el etek çekmiş değil ama pazarlama işinde yeni bir dönem açıldı. Artık doğrudan satış yöntemiyle satış yapan dünya çapında çok büyük pazar payına sahip firmalar var. Türkiye bu firmalar işin oldukça bereketli bir yer. Mutlaka bu firmalardan birinde çalışan bir tanıdığınız vardır. Ve mutlaka bu ürünlerden en az birini siz de kullanmışsınızdır. Çünkü doğrudan satış yapan firmaların ürün yelpazesini en gerekli olan ev gereçleri, temizlik ve kadınların dayanamadıkları kozmetik ürünleri oluşturuyor.

AMWAY ÇILGINLIĞI

Bir Amway ürünü kullanmamış olanımız var mı? Hadi diyelim kullanmadık; duymayanımız var mı? Hiç sanmam. Etrafınıza şöyle bir bakın tanıdığınız, tanıdığınızın tanıdığı kaç kişi Amway işinde. Araştırmaya başlayınca doğrusu hayret içinde kaldım. Nereden bulacağım şimdi Amway distribütörü diyordum ki sağım solum kum gibi Amwayci kaynıyormuş. Bir çoğunun, siyaset camiasından, sanat camiasından ismini bildiğimiz kişilerin eşleri olduklarını öğrendim. Tek tek aradım ve Amway’le ilgili olarak görüşmek istediğimi söyledim. Aldığım ilk cevap, “Buna ben karar veremem, yetkili kişilere danışmam lazım” oldu. Tekrar aradığımda ise izin çıkmadığını öğrendim. En az on kişiden bu cevabı alınca ben de pes ettim ve daha önce Amway’de çalışmış ve fakat bir sebeple ayrılmış iki kişi ile görüştüm. Hikayeleri ve Amway’e bakışları oldukça farklı iki kişi. Aslında sadece onları dinlemek bile Amway çılgınlığı hakkında oldukça fazla bilgi veriyor ama ondan önce çok önemli birkaç hususa dikkat çekmek istiyorum.

AMWAY IRAK İŞGALİNİ DESTEKLİYOR MU?

Doğrusu aramızda Amway ürünleri kullanımının bu kadar yaygın olduğunu ve Amway çalışanlarının bu derece fazla olduğunu öğrenince çok şaşırdım. Çünkü Amvay’in bir Yahudi firması olduğunu, Irak işgali münasebetiyle birbirimize forward ettiğimiz boykot edilecek ürünler listesinde görmüştüm. Biraz daha araştırınca Amway’in Irak işgali dolayısıyla Bush’a ekonomik yardım yaptığını, bu yardımın da 1.3 milyon dolar olduğunu öğrendim. Bunu Amway çalışanları ya bilmiyor ya da önemsemiyor. Amway’in çalışanlarına kazandırdığı para da Bush’a yaptığı yüklü yardımla doğru orantılı. Yani hatırı sayılır bir miktar. Firmanın çalışanlarına tanıdığı imkanlar sorgulanmasının önünde perde oluyor. Dini bütün hanımlar, Amway’in çevreye ve insan sağlığına duyarlı tavrından ve vaat edilen kazançtan etkileniyorlar. Amway’in bir Amerikan firması olması bir şey ifade etmiyor. Zaten tükettiğimiz ürünlerin pek çoğu Amerikan patentli değil mi! “Amway bir Yahudi firmasıymış. Peki buna ne diyorsunuz?” sorusuna ise “Değil. Öyle olsa çalışmayız.” diyorlar.

Bunun doğru olmadığına inanıyorlar. Olduğuna yahut olmadığına dair net bir bilgileri yok ama gene de olmadığına inanıyorlar. Bizden söylemesi. Yahudi ya da değil ama satın aldığımız her Amway ürününden, sattığınız ve dolayısıyla para kazandığınız, o parayla çocuklarınızın ihtiyacını karşıladığınız her Amway ürününden elde edilen gelirin ne işe yaradığından emin misiniz? Eminseniz ve içiniz rahatsa mesele değil. Fazla söze gerek yok.

KUTULAR

HÜLYA ÜNLÜ (Özel öğretmen)

Hipnoz gibi bir şey!

Hülya Ünlü, başörtüsü yasağıyla birlikte üniversiteden ayrılmış. İçine düştüğü boşlukta ilk karşısına çıkan Amway olmuş. O ve onun gibi birkaç arkadaşıyla birlikte Amway işine girmişler. “Bizim amacımız biraz para kazanmaktı. Firmanın sahibinin bir Yahudi olduğunu öğrendiğimizde ilk düşündüğümüz ‘yiğidi öldür hakkını yeme’ oldu. Ama aradan 6 ay geçtiğinde ayrılmaya karar verdik. Çünkü bu iş bize göre değildi” diyor.

“Amway bence sadece bir firma değil. Evet çok iyi para kazanıyorsunuz. Ben o dönem için çok iyi para kazandım. Ama toplantılarda pozitif yaşam propagandası yapılıyor. Bir nevi hipnoz uygulanıyor. Fatih merkezli toplantılarda rahatsız edici çok fazla bir şey göremeyebilirsiniz ama Park Otel’de yapılan toplantılarda bariz bir biçimde batılı yaşam tarzı ve değerler empoze ediliyor. Giyip kuşamınızdan davranış kalıplarınıza,   selamlaşma biçimlerinize kadar her ayrıntıyla ilgileniyorlar. Bunlar sadece işte başarılı olmanız için değil yaşam kaliteniz için de çok önemlidir mesajı veriliyor. Bir Amerikan firması olması kimsenin umurunda değil. Biz Yahudi olduğunu öğrendiğimizde ki bunu zaten söylemezler- ‘yiğidi öldür hakkını yeme!’ diye düşünmüştük. Şimdi tabii ki böyle düşünmüyorum ama bugün bu bilgi gizleniyor. Çünkü Müslümanlar arasında hem çok tüketiliyor hem de firmanın Müslüman ülkelerde binlerce çalışanı var. Amerikan filmlerinde rastladım. Karı koca kavga ederken adam karısına “ne bu Amway mı?” diye bağırıyor. Yani her şey ortada gibi ama aslında karışık ve gizemli bir şey bu. Kadınlar bu işe kaptırıyorlar kendilerini ve yükselmek için çok şeyi göze alıyorlar. Çünkü gerçekten de iyi para kazanıyorlar. Müslüman bir kadının bu işe başlamasında çevreci ürünler olması, doğanın bize emanet edilmiş olması ve adaletli bir   kazanç dağılımı vs. etkili oluyor. Tabii ki ev hanımlarının bile yapabileceği bir iş olması da kadınları etkiliyor. Ama işin içine girince anlaşılıyor ki öyle az mesai ile olacak iş değil. Yükselmek için çok çalışmaları gerekiyor. Üstelik ağır işçi gibi. Dükkanınızla geziyorsunuz. Ben 6 ay kadar çalıştım. Başörtüsü yasağı dolayısıyla bir çok arkadaş bu işle uğraşmaya başlamıştık. Ama 6 ay sonra ayrıldık.”

Ayşe Sak: Dick DeVos’a hayranım

2000 yılında, bir arkadaşımın daveti üzerine katıldığım bir ev toplantısında dinledim ilk kez Amway iş planını. İş planı çok karmaşık bahsedilen paralar çok abartılı gelmişti bana. Sözedilen paranın dörtte birini bile kazansam bana yeter diyerek işe başladım. Amway’den ayrıldıktan sonra bir iki iş teşebbüsüm oldu ve o zaman çok daha iyi anladım Amway’in ne kadar mükemmel bir firma olduğunu. Amway hiç sektirmeden her yıl 5A1 kredi notu alabilen ender firmalardan. Hiç borcu olmaması, ürün kalitesinin, şirket hizmetlerinin mükemmel olması ve çok yüksek ciroya sahip olması gerekiyor bir firmanın bu notu alabilmesi için. Amway insanın kendi iş yapabilme gücünü keşfetmesini, kendine güvenini sağlıyor. İçinizdeki ışığı fark ettiriyor. Bu süreç içinde kişisel gelişim kitapları okumaya teşvik ediliyor, nasıl giyinmeniz, nasıl konuşmanız hatta nasıl tokalaşmanız gerektiği konusunda sürekli eğitim alıyorsunuz. Amway tecrübesinin bu anlamda bana çok şey   kattığını söyleyebilirim. Bence başarılı olmak isteyen firmalar kendilerine Amway’i örnek almalılar.

İlk başladığınızda yapmanız gereken Amway ürünlerini kullanmak. Yani kendi marketinizden alışveriş yaparak işe başlıyorsunuz. Beni en çok etkileyen Amway’in çevreye ve insan sağlığına gösterdiği duyarlılık olmuştur. Vitaminler ve cilt bakım ürünlerinin kalitesinden ödün vermemek için hammaddesi olan bitkileri kendi tarlalarında yetiştiriyor. Toprağın ıslah edilmesinde asla tarım ilaçları kullanılmıyor. Zararlı haşarelerin zararsız haşareler tarafından yokedilmesi sağlanarak ekime hazırlanıyor. Tarlaların üzerinden uçak bile geçirilmiyor. Ambalajları tamamıyla geri dönüşümü mümkün olan malzemelerden üretiliyor. Üzerindeki boyalar dahi kök boya.

Müşteri portföyünüz, içinizdeki iyi olanı paylaşma ve tavsiye etme güdüsüyle oluşuyor. Ben fikri daha iyi sattığım için müşteriden önce ekip oluşturdum. Müşteri zaten kendiliğinden geliyor. Alttakiler çalışıyor, üstekiler çalışmadan kazanıyor sistemi burada geçerli değil. Herkes kendi emeğinin karşılığını alıyor. Çok adil bir sistemleri var. Başka türlü olsa ben zaten girmezdim. İstediğiniz yere kadar tırmanma imkanınız var. Önünüz   açık. Kendiniz ve ekibinizle oluşturduğunuz ciroya göre yükseliyorsunuz. En az üç istikrarlı dalınız oldu mu sürekli pirime hak kazandığınız zümrütlük seviyesine ulaşıyorsunuz. Zümrüt seviyesinde aylık ortalama geliriniz 3,5 -5 bin YTL arası oluyor. İlerleyip 3 değil 6 dalınızı platin yaparsanız elmas oluyorsunuz. Aylık geliriniz de en az 10 bin YTL oluyor. Çift elmas ya da taç olup daha fazlasını da kazanabilirsiniz. Üstelik primler dolara endeksli olduğundan enflasyondan etkilenmiyorsunuz. Ben ayrıldığımda altın seviyesine ulaşmıştım. 3 ay daha devam edebilseydim platin olacaktım. 2,5 yılda 2,5 milyar kazanacak seviyeye geldim. Fakat ayrılmak durumunda kaldım. Amway’de ileriye gitmek için düzgün bir aile imajınızın olması gerekiyor. Erkekler bakıyorlar ki kadın almış başını gidiyor onlar da eşleriyle birlikte bu işi yapmaya başlıyorlar. En azından eşlerine destek olmaları gerekiyor. Ayrılmam da kişisel sebepler de vardı fakat üzerimdeki bazı insanların bana yaptıkları haksızlıkların ve hesapların kurbanı oldum. Psikolojik baskıyla istifaya zorlandım. Amway’de”n ayrıldığınızda sizin dallarınız ve oluşturduğunuz iş hacmi olduğu gibi bir üst sıra sponsorunuza geçiyor. Benim istifa etmemle beraber benimkiler de üst sıra sponsoruma kaldı. Başka söze gerek yok herhalde. 

Terazisi şaşmaz Amway’in. Başarılı olmak için yapmanız gereken, firmaya   ve ürüne inanmanız ve tabii çalışmanız. Bir profesör de okuma yazma bilmeyen bir kadın da bu işi yapabiliyor. Ve hiçbir ayrıma tabii tutulmuyorsunuz. Firmanın sahipleri Amerikalı. Bunun bence hiçbir olumsuz anlamı yok. Amerikalı olmak ve Amerikancı olmak arasında fark var. İnsanların hangi dine değil hangi inanca sahip oldukları önemli. Kavga Habil ve Kabil’den bu yana iyi ve kötülerin kavgasıdır. Güzel işler güzel insanlara aittir. Ben Dick DeVos’la tanışmayı çok istedim. Ona hayranım. Yaptığı şey ortada. Kaliteli bir şey üretiyor ve insanları, sömürmeden adil bir biçimde çalıştırıyor. İnsan sağlığına önem veren ve kazançta adaleti öne çıkarmış bir firma. Cirosunun yüzde 65’ini dağıtıyor. Bundan güzel bir ticaret olur mu? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz…”